Reggio Emilia

II. Dünya Savaşı sonrası İtalya’nın Reggio Emilia kasabasında Loris Malaguzzi önderliğinde ailelerin işbirliğiyle kurulan anaokullarında uygulanan ve yıllar içinde gelişerek dünyaya yayılmış bir eğitim yaklaşımıdır.

 

Reggio Emilia Yaklaşımı’nın Temel Prensipleri

1. Çocuğun İmajı

Reggio Emilia felsefesi her çocuğun doğuştan güçlü bir gelişim potansiyeli ve kapasiteyle dünyaya geldiğine inanır. Çocuklar kendilerini birçok farklı yolla ifade eden, çevreye karşı meraklı, araştırmacı, hayal gücü yüksek ve öğrenmeye heyecan duyan bireylerdir. 

2. Öğrenme Sosyal Bir Süreçtir

Çocuklar öğrenmeyi akranlarıyla, yetişkinlerle ve çevreyle kurdukları ilişkiler aracılığıyla gerçekleştirir. İş birliği, grup çalışması, diyalog ve tartışmalar bu sürecin temelidir.

3. Öğretmenin Rolü

Reggio Emilia felsefesinde öğretmen, sadece öğreten değil, dinleyen, soran, araştıran, birlikte öğrenen bir eğitimcidir. Çocuğun oyununa paydaş, öğrenme sürecine eşlikçi, topluluğa ise aktif bir katılımcıdır.

-Çocuğu merkeze alan bu eğitim yaklaşımında eğitimciler çocukların fikirlerine saygı duyar, meraklarına ortak olur.

-Çocukların kendilerini farklı yollarla ifade etmelerini destekleyecek ortamlar yaratır.

-Açık uçlu sorular sorup, birlikte tartışma ortamları yaratarak çocukların fikirlerini geliştirmelerini destekler.

-Bazen gözlemci bazen katılımcı rolüyle çocukların oyunlarına ortak olur.

-Dokümantasyon yoluyla öğrenme sürecini belgeler.

4. Üçüncü Öğretmen olarak Çevre

Sınıf ortamı, çocuğun oyun yoluyla düşünmesini, hayal kurmasını, araştırmasını ve keşfetmesini destekleyecek şekilde tasarlanır. Geri dönüştürülebilir materyaller, açık uçlu malzemeler, tepegöz, mikroskop, aynalar ve fenerler gibi çocuğun keşfine destek olacak teknolojik araçlar ve estetik düzenlemeler çocuğun çevreyle etkileşimini güçlendirir.

5. Çocuğun Yüz Dili (Hundred Languages of Children)

Çocuklar kendilerini sözel ifadenin yanı sıra; çizim, oyun, hareket, heykel, üç boyutlu tasarım, kukla, dans, müzik gibi birçok farklı yolla ifade ederler. Eğitim bu dillerin her birine alan açmar ve çocuğun ifade çeşitliliğini destekler.

6. Dokümantasyon Yoluyla Öğrenmenin Görünür Kılınması

Çocukların öğrenme süreci; fotoğraflar, ses kayıtları, videolar ve çocuk işlerinin sergilenmesiyle görünür hale getirilir. Dokümantasyon, hem çocukların öğrenme yolculuğunu izlemek hem de yeni sorular üretmek için bir araçtır.

7. Aileyle Güçlü İş Birliği

Reggio Emilia yaklaşımında aile; öğrenme sürecinde aktif rol oynayan bir paydaştır.

8. Projeye Dayalı ve Gelişen Müfredat

Müfredat sabit değil; çocuğun ilgisine, sorularına ve gözlemlerine göre şekillenen, sürekli evrilen bir yapıdır. Projeler uzun sürelidir, derinlemesine öğrenmeyi destekler ve çocukların aktif katılımını esas alır.